Çin ve ABD arasındaki gerginlik malum… Ola ki bu iki ülke kozlarını paylaşmaya kalkarsa, 3’üncü Dünya Savaşı’nın çıkacağına herkes kesin gözüyle bakıyor. Bu sırada Çin, savaşta kullanacağı robot teknolojileri medyaya gösterdi.
Robotlar yakında yaşlılara bakacak, restoranlarda hizmet verecek… Otomobiller zaten başlı başına robota dönüştü. Ancak şimdi askeri robotlar da gündemde.
Çin’in medyaya tanıttığı robot köpekler, askeri amaçlar için tasarlanmış, keşif ve gözlem yapabilen ama aynı zamanda silah da kullanabiliyor. Bu robotlar, henüz yapay zekanın kontrolüne bırakılmış olmasalar da -Terminatör filmindeki gibi- kendi başına hedef seçip düşman belirleyerek ateş etme kararı alan yapay zekalı robotlar hiç de uzakta değil.
Çin’in tanıttığı robot köpeklerin her ikisi de Boston Dynamics’in “Spot” robot köpeğine çokça benziyor. Bu da akıllara ABD’nin Çin’e karşı dile getirdiği endüstriyel casusluk suçlamalarını getiriyor. Trump, Çin’in dijital cihazlarda kullandığı teknolojiler ve TikTok gibi Çin kontrolündeki uygulamalarla, ABD devlet çalışanlarını izlediğini ve hayati bilgilere erişim sağlayarak, askeri projeler dahil pek çok alanda hırsızlık yaptığını dile getirmişti.
Askeri robotların yapay zekayla ateş etme kararı alması, yani ölüm ve kalım kararı vermesi, etik bir problem ve şu anda tüm dünya bunu tartışıyor. Teorik olarak askeri alanda kullanılan robotları yapay zekanın kontrolüne bırakmak şu anda mümkün. Böylece bir cepheye yayılan uçan drone’lar veya yapay zekalı rover’lar, tanklar, deniz araçları, kendi başlarına hedef seçip ateş edebilirler. Ancak genel kurmay komutanları henüz bu konuda yapay zekaya güvenmediği için, sivillere veya dost birimlere ateş açılmaması için ateş etme emrinin, kumandayı elinde tutan operatörde kalmasında ısrar ediyorlar.
Yine de unutmamak gerekiyor ki, büyük çaplı savaşlarda, geniş düşman gruplarına karşı ölüm kalım savaşı verileceği kritik anlarda, ateş etme kararının yapay zekaya bırakılacağının herkes farkında. Bakalım robotların geleceği nasıl şekillenecek…
